dokunmak kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
dokunmak (I)
1. -e Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak; yordamlamak, temas etmek:
"Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk." - Ahmet Haşim
2. -e Birbirine veya bir şeye hafifçe değmek; ilmek (III).
3. -e El sürmek, el sürüp arıştırmak:
Bu kâğıtlara kimse dokunmasın.
4. nesnesiz Alıp kullanmak, el sürmek:
"Buğdaydan, bulgurdan ne varsa kimse dokunmuyor, daha zor günlere saklıyordu." - Nezihe Araz
5. nesnesiz Sağlığını bozmak, rahatsızlanmasına sebep olmak, yaramamak:
Bu yemek bana dokunur. Bu hava dokundu.
6. -e İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek:
"Hiçbir gözyaşının bana onunkiler kadar dokunduğunu hatırlamıyorum." - Reşat Nuri Güntekin
7. -e ► değinmek:
Eğitim konusuna dokunan bir yazı.
8. -e Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak.
9. -e, mecaz Tedirgin etmek, rahatsız etmek; batmak.
dokunmak (II)
nesnesiz
Dokuma işi yapılmak:
Halılar dokundu.
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu - 1963
Türkçe: cess, Fransızca: toucher
(biyoloji)
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007
touch
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]