denk kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
denk, -gi (I)
1. isim Yük hayvanlarının sağ ve soluna konulan iki yük parçasından her biri:
Yükün bir dengi fasulye, bir dengi nohut.
2. isim Yatak, yorgan, kumaş vb. eşyanın sarılıp bağlanmış biçimi; balya:
"Denklerin üstünde zayıf bir delikanlı hazin bir ayrılık türküsü çağırıyor." - Yusuf Ziya Ortaç
3. isim, fizik Destekleri paralel, yönleri aynı, şiddetleri eşit bulunan güçler.
denk, -gi (II)
1. sıfat Ağırlık bakımından eşit olan.
2. isim, eskimiş 0,80175 gram olan ağırlık ölçü birimi.
3. sıfat, mecaz Nitelik yönünden birbirine eşit olan, uygun olan; bedel:
"Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi" - Halk türküsü
Tarih Terimleri Sözlüğü - 1974
4,875 gram ağırlığındaki miskal'in dörtte birine denk olan eski bir ağırlık ölçüsü.
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu - 1963
Türkçe: muadil, Fransızca: équivalent
(fizik)
Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terimleri Sözlüğü - 1972
Türkçe: balya, İngilizce: balle, Fransızca: balle
Tecim eşyasının, çember ve demir tellerle bağlanmışı.
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü -
İngilizce: bale
Balya.
Kelime Kökeni
Eski Türkçe teg- veya ten- "değmek, eşdeğer olmak, gibi veya kadar olmak" fiilinden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
- teŋ "eş, gibi, yaşıt (edat ve sıfat)" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ]
- teŋ "uygun ("denk gelmek" anlamında" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) : teŋsizde tegirmen turgursa yarağsızda yar barır [uygunsuzda değirmen yapsa faydasızda yar (değirmen kolu) gelir] ]
- teŋ "göl, bataklık ("yatay düzlem" anlamında)" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ]
- deŋlü "denli, kadar" [ TDK, Tarama Sözlüğü (1400 yılından önce) : yani Rabbin şol deŋlü atâ éde ki sen razı olasın ]
- deŋ "terazinin veya hayvan yükünün hafif tarafına konan denge taşı" [ Mütercim Asım, Burhan-ı Katı Tercemesi (1798) ]
- deŋsiz "münasebetsiz, uygunsuz" [ Meninski, Thesaurus (1680) ]
- denklem "eşitlik" [ c (1939) : Muadelenin Türkçe'de karşılığı bu sene için denklemdir. ]