çimlenmek kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. nesnesiz Tohum çim hâline gelmek:
"Böyle böyle günler, geceler geçmiş. Tohumlar çimlenmiş, filizler büyümüş." - Güneş Çiğdem
2. nesnesiz Çimle kaplanmak:
"Binanın etrafındaki saha çimlenmiş, yeşil bir kadife hâlini almıştı." - Uygur Kocabaşoğlu
3. nesnesiz Üzerinde çim bitmek:
"Evin giriş basamak çevreleri pek ayak değmediği için çimlenmişti." - Faruk Şahin
4. nesnesiz Patates, soğan vb. ürünlerin üzerinde filiz oluşmak:
"Kaymaz nahiyesindeki Biçer istasyonunda yüzlerce ton mahsulün filizlenmek, çimlenmek üzere olduğunu, etrafa saçılıp dağıldığını…" - Murat Metinsoy
5. -den, mecaz Yiyeceklerden azar azar alıp yemek:
"Tuzlu bademler, fıstıklar, fındıklar, kızarmış sucuklar, küçük börekler, tarama gibi şeylerden çimleniyorum." - Burhan Felek
6. nesnesiz Yeni bir oluşum, düşünce biçimi doğmak:
"Gönlünde bir başka cihan çimlenmişti, orada dünya malı yeşermezdi." - Mustafa Necati Sepetçioğlu
7. -den, teklifsiz konuşmada Kendinin olmayan şeylerden biraz yarar sağlamak:
"Bu büyük eserler kiminse onların adını yazmak yeter; üst tarafı ancak bu şöhretlerden çimlenmek isteyen şeref düşkünlerinin tenezzül edecekleri alçalmadır." - Muhsin Ertuğrul
Tarım Terimleri - 1949
Türkçe: intaş etme, Diğer: keimen
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu - 1963
Türkçe: intâş etmek, Fransızca: germer
(tarım)