çatmak kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
çatmak, -ar
1. -i Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak:
"Avlusunda silahlarını çatmış, ayaklarını germiş askerler var." - Falih Rıfkı Atay
2. -i Kereste vb.ni birbirine tutturmak:
"Kırık tahtaları bir solukta yan yana çattılar." - Lâtife Tekin
3. -i Bir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek:
"Koca bir nahiye titreştik, odunsuz yattık / O büyük mektebi gördün ya, kışın biz çattık" - Mehmet Akif Ersoy
4. -i Yükü hayvana iki yanlı yüklemek.
5. -i Başa yemeni, çatkı, yazma vb.ni bağlamak.
6. -e Üzücü, kızdırıcı veya şaşırtıcı olaylarla karşılaşmak:
"Hacı Mustafa bağırıyor, ömründe böyle bir işe çatmadığını söylüyordu." - Refik Halit Karay
7. -e Yazıyla veya sözle sataşmak:
"Böyle söyler de sonra yemek biraz azca çıkarsa yahut pek düzgün olmasa aşçıya çatacak gibi olur." - Memduh Şevket Esendal
8. -e Rastlamak, karşılaşmak:
"Nerden çattım böylesi bir güzele..." - Cahit Sıtkı Tarancı
9. -e, hukuk Gemiler birbirine çarpmak.
Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü - 1968
Türkçe: çatmak
Mobilyayı meydana getiren elemanları birleştirme işlemi.
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]