çatlak kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. sıfat Çatlamış olan:
Çatlak bardak.
2. sıfat, mecaz ► deli:
"Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım?" - Oktay Rifat
3. isim Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık; çatlaklık:
"Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti." - Aka Gündüz
4. isim, mecaz ► ara:
"İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar." - Halikarnas Balıkçısı
5. isim, jeoloji Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması; diyaklaz:
"Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu." - Tarık Buğra
6. isim, tıp Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık; yarık, fissür.
Yerbilim Terimleri Sözlüğü - 1971
Türkçe: fürce, İngilizce: joint, Fransızca: diadase, Almanca: Kluft
Kırılmış bir kayacın parçaları arasında, gözle görülebilecek derecede bir ayrılma ya da kayma devimi göstermeyen kırık.
Coğrafya Terimleri Sözlüğü - 1980
İngilizce: diaclase, Fransızca: diaclase, Almanca: Kluft
Genellikle sert kayaç ve katmanlarda görülen; kökende var olan ya da oylum değişmeleriyle oluşan; ince, dar, ya da genişçe; yüzeysel ya da derin ayrılma yerleri.
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu - 1963
Türkçe: inkisar, Fransızca: fissure
Madencilik Terimleri Kılavuzu - 1979
crack
Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü - 1972
İngilizce: crack, Fransızca: craque, Almanca: Riss
Çatlama sonucu, yüzeyde beliren ayrık yer.
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü -
İngilizce: fissur, linear fracture
Kemik dokusunun birbirinden ayrılmadan yarılması.