parça

 

parça

parça kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

Farsça pārçe

1. isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey; pare:

      Yolun bu parçası bozuk.

2. isim Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm; lime, şerha:

      "Alınacakları bir gece önceden küçük bir karton parçasına yazmıştır." - Haldun Taner

3. isim Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri; uzuv, modül:

      On parçadan yapılmış bir oda takımı.

4. isimtane:

      Üç parça elbiselik kumaş.

5. isimpasaj:

      "Hayatımın en acı ve tatlı saatleri bunun başında geçti, eserimin en güzel parçalarını onun kenarında yazdım." - Reşat Nuri Güntekin

6. isim, müzik Müzik eseri.

7. isimnesne:

      "Bu defaki gidişimizde, eşyamızın arasında taç gibi değerli bir parça da vardı." - Ayla Kutlu

8. isim, mecaz Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz:

      "Bir çoban parçasısın, olmasa bile koyun / Daima eğeceksin başkalarına boyun" - Kemalettin Kamu

9. isim, argo Güzel, alımlı kız veya kadın.

Yapıt Hakları Terimleri Sözlüğü - 1971

İngilizce: fragment, Fransızca: fragment

Bir yapıtın, iyesine özgü özellikleri taşıyan bölümü.

Tiyatro Terimleri Sözlüğü - 1966

İngilizce: fragment, Fransızca: fragment, Almanca: Fragment

1. Yazılı bir yapıttan alınan bir bölüm. 2. Tümü değil de bir bölümü bize kalabilmiş yapıt. Örn. Büchner'in "Woyzek".

Yazın Terimleri Sözlüğü - 1974

Fransızca: passage

Bir yazının ya da yapıtın içinden alınan herhangi bir birim.

Matematik Terimleri Sözlüğü - 1983

Türkçe: kıta, İngilizce: segment, Fransızca: segment, Almanca: Abschnitt, Segment, Strecke, Latin: segmentum

1. Bir eğri ile bir kirişinin sınırladıkları alan. 2. iki koşut düzlem arasında kalan yuvar parçası. 3. E bir gerçek doğrusal uzay ve a, (…)iki durgan nokta olduğunda, R den E ye (…)işlevi altında, [0,1] aralığının görüntüsü.

Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü - 1968

İngilizce: fragment, Fransızca: fragment, Almanca: Bruchstück, Latin: frangere= kırmak

(Resim, Heykel, Mimarlık) 1. Eski bir yapıtın bize kalan parçası. 2. Kırılmış bir heykelin her parçası.

Zanaat Terimleri Sözlüğü - 1976

Ayakkabı altına çakılan gön. (*Yalvaç -Isparta)

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü - 1983

İngilizce: fragment, Fransızca: fragment, Almanca: Fragment

1. Yazılı bir yapıttan alınmış bir bölüm. 2. Bir kısmı yitirilerek yalnızca bir bölümü kalmış olan yapıt.

Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü - 1972

İngilizce: piece, Fransızca: piéce, Almanca: Stück

Biçimlendirilmiş, işlenmiş ya da hiç işlem görmemiş her türlü metal nesne.

Kelime Kökeni

Farsça pārçe پارچه  "parçacık" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça pāre پاره  "parça" sözcüğünün küçültme halisidir. Daha fazla bilgi için pare maddesine bakınız.

Ek Bilgi

Farsça sözcük pāre1 (pare, parça) ile eşseslidir; ancak etimolojisinin bağımsız olduğu kanısındayım. Karş. Christian Bartholomae, Altiranisches Wörterbuch 889. || Hintavrupa dillerinde "ödemek" ve "ödül" anlamlarını taşıyan *per- fiil kökü, "öte, ileri" anlamını taşıyan per edatıyla ilgilidir. Türkçede aynı anlam bağı öte edatı ve öde- ve ödül sözcükleri arasında bulunur. || Aynı HAvr kökünden Latince pretium (ödül, fiyat) > İngilizce price (fiyat) ve prize (ödül).

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski