çökmek kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
çökmek, -er
1. nesnesiz Bulunduğu düzeyden aşağı inmek; çukurlaşmak, batmak, obrumak:
"Altımız oynadı, toprak çöktü üstüme. Bağırıyordum. Toprak sıkıştırıyordu." - Yaşar Kemal
2. nesnesiz Üzerinde bulunduğu yere yıkılmak:
"Bir, bilemedin bir buçuk kulaçlık bir tavan çöktü bana kalırsa…" - Mustafa Necati Sepetçioğlu
3. -e ► çömelmek.
4. -e Oturmak, birdenbire oturmak:
"Soluk soluğa yere çöktü." - Falih Rıfkı Atay
5. nesnesiz Birinin, bir şeyin üzerine çullanmak.
6. nesnesiz Deve, sığır vb. olduğu yere oturmak:
"Boz renkli bir kaya, tıpkı çökmüş bir hecin sırtını andırıyordu." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
7. nesnesiz Şakak, avurt vb. içeri doğru girmek; çukurlaşmak:
"Kadının yanakları daha fazla çöktü." - Halide Edip Adıvar
8. nesnesiz Basmak, yayılmak:
"Geceleri bazen öyle bir sessizlik çöküyor ki muharebenin bu yerlerde olduğuna insanın inanamayacağı geliyor." - Necip Fazıl Kısakürek
9. nesnesiz Sis, duman vb. inerek kaplamak:
"Alaca karanlıklar çökerken köşk bahçesinin parmaklıklarında görünmektedir." - Salâh Birsel
10. nesnesiz, mecaz Sarsılıp dinçliğini yitirmek:
"Şayet iradesiz bir adamsanız az zamanda çürüyüp çökmeniz pek mümkündür." - Refik Halit Karay
11. nesnesiz Tortu dibe inmek.
12. nesnesiz, mecaz Son bulmak, yıkılıp dağılmak; göçmek:
"Bir gün vatan çöktü ve millî mabetler istila edildi." - Aka Gündüz
13. -e, mecaz Yoğun bir biçimde duymak:
"Mustafa Kemal'in içine ilk defa bu lisede vatan kaygısı çöktü." - Falih Rıfkı Atay
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]