hafif kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
Arapça ḫafīf
1. sıfat Tartıda ağırlığı az gelen; yeğni, ağır karşıtı:
"Mustafa Kemal meraklıdır; dükkânın içini görmek istiyor, giriyor, raflarda birtakım hafif eşya var." - Afet İnan
2. sıfat Güç veya yorucu olmayan, kolay olan:
"Şöyle ne bileyim, kadınların yapabileceği işler arayın, hafif işler… Yoksa hademelik sizin gibi ince, hafif nahif kadınların kârı değil." - Bekir Sıtkı Kunt
3. sıfat Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa olan:
"Bu eserde eski konak ve köşk hayatının hesapsız, bilgisiz ve hafif insanlar elinde nasıl ve niçin yıkıldığı hikâye edilmek istenmiştir." - Şerif Aktaş
4. sıfat Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek):
"Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi." - Sait Faik Abasıyanık
5. sıfat Kalınlığı veya yoğunluğu az olan:
"Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi." - Memduh Şevket Esendal
6. sıfat Etkisi az olan, sert karşıtı:
"Hafif esen serin rüzgâr üşümesine neden olmuştu." - Can Güzel
7. sıfat Önemli olmayan:
"Bu takdirde en hafif ceza dahi, o cezaya çarptırılmış olanı, en büyük bir cezaya maruz kalmış gibi incitir." - Refik Korkud
8. sıfat Çok dik olmayan (sırt, yokuş):
"Hafif bir meyilden indik." - Hüseyin Rahmi Gürpınar
9. sıfat Gücü az olan, belli belirsiz olan:
"Yaprakların hafif iniltisi içinde, çalılıklar arasından geçerek denizaltının demir attığı koya doğru yaklaşıyoruz." - Esat Mahmut Karakurt
10. zarf Sıkıntısız, ferah, rahat olarak:
Kendimi bugün çok hafif hissediyorum.
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007
light
hafif
Kelime Kökeni
Arapça χff kökünden gelen χafīf خفيف "ağır olmayan" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça χiffat خفّة "hafif olma, hafifleme" sözcüğünün sıfatıdır.
Tarihte En Eski Kaynak
[ İrşadü'l-Mülûk ve's-Selâtîn (1387) : mazharalık vechi öze yāhūd hafif körüp Nebi endāmını Nebi'ning endāmlarından ]