Kol, çeşitli hareketlerin ve işlerin yapılmasında kullanılan uzuv. Anatomide omuz mafsalından, dirsek mafsalına kadar olan kısma kol, dirsek mafsalından el bileği mafsalına kadar olan kısma da ön kol denmektedir. Fakat genel kullanımda kol denilince her ikisi birden anlaşılmaktadır.
Kol bölgesinde humerus isminde tek bir kemik bulunmaktadır. Ön kol bölgesinde ise radius ve ulna isminde bir çift kemik bulunmaktadır. Kolun ve önkolun hareketlerini sağlayan kaslar, bu kemiklere yapışmıştır.
Kol, çeşitli yönlere olan hareketlerini (aşağı yukarı, öne, arkaya, içe dönüş, dışa dönüş) omuz mafsalı ve bu bölgedeki kaslar vâsıtasıyla yapmaktadır.
Kol üzerinde dört ayrı kas yer almıştır. Bunlar içinde en mühimi iki başlı pazu kasıdır, ön kolun bükülmesini sağlar.
Önkol ise extansiyon (düşleşme), fleksiyon (bükülme), içe dönüş ve dışa dönüş hareketlerini dirsek mafsalı vasıtasıyla ve koldan başlayıp, önkol kemikleri üzerinde sonlanan kaslar vasıtasıyla yapmaktadır. Önkol üzerinde 18 adet kas yer almaktadır, bunlar el ve parmakların hareketlerini sağlar.
İnsan kolu |
kol ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. isim, anatomi İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm.
2. isim Giyside vücudun bu bölümünü saran parça:
"Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu." - Osman Cemal Kaygılı
3. isim Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça.
4. isim, anatomi Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü.
5. isim, bitki bilimi Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal.
6. isim, müzik Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü.
7. isim Koltuk, divan vb.nin yan tarafında bulunan dayanmaya yarayan parça.
8. isim Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, dal (I), kısım, şube, branş:
Türk Dil Kurumunun bilim ve uygulama kolları.
9. isim, tarih Karakol:
"Lakin böyle kardan yolların örtüldüğü bu gecede, koldan korku yoktu. Rahatça eğlenebilirlerdi." - Refik Halit Karay
10. isim İş takımı, ekip, grup:
"Öteki koldaki iki hamlacıdan birisi acınacak bir zayıflıktaydı." - Sait Faik Abasıyanık
11. isim, askerlik Kanat:
Sağ kol. Sol kol.
12. isim Dizi, düzen:
Yürüyüş kolu.
13. isim, denizcilik Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri.
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü - 1981
Türkçe: manivel, manivela, manivela kolu, çevirme kolu, İngilizce: crank, Fransızca: manivelle, Almanca: Kurbel, Handkurbel
Sinema Eski alıcı ve göstericilerde, aygıtı çalıştırmak için elle döndürülen, alıcı ya da göstericinin düzeneğini devindiren sap.
Tiyatro Terimleri Sözlüğü - 1966
(Ort. O.):Raks, temsil, taklit ve her türlü oyun oynanan topluluk.
Tarih Terimleri Sözlüğü - 1974
Devlet buyruklarının ulaştırılmasında izlenmek üzere belirtilmiş kentler üzerinden geçen yollar: Anadolu'nun orta kolu, Rumelinin sağ kolu.
Cimnastik Terimleri Sözlüğü - 1969
İngilizce: arm, Fransızca: bras, Almanca: Arm
Vücudun, omuz başından parmakların ucuna dek uzanan üyesi.
Tarım Terimleri - 1949
Türkçe: fışkın, Diğer: ausläufer
bk. fışkın, sürgün.
Zooloji Terimleri Sözlüğü - 1963
Türkçe: adut, İngilizce: arm, Fransızca: bras, Almanca: Arm
İnsan etrafının ön parçası; omuzla bilekler arasında kalan parça.
Biyoloji Terimleri Sözlüğü - 1998
Türkçe: 'adud, İngilizce: arm, Fransızca: bras, Almanca: Arm
İnsan ve bazı hayvanlarda omuzla bilekler arasında kalan kısmı.
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007
lever
kol
Kelime Kökeni
Eski Türkçe kol sözcüğünden evrilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
kol "1. ön uzuv, 2. sağ ve sol yan, ordunun sağ ve sol kanadı" [ Uygurca (1000 yılından önce) ]
kol "küçük askeri birlik, müfreze"
kollamak "yardım etmek, korumak" [ Tuhfetu'z Zekiyye fi'l-Lugati't-Türkiyye (1425) ]
kolaçan etmek "devriye gezmek" [ Ahmet Vefik Paşa, Lugat-ı Osmani (1876) ]
kolordu "askeriyede bir birlik, Fr corps d'armée karşılığı" [ KK (1908) : Yaver Paşa kolorduya ve Mahmut Şevket Paşaya yazıyor. ]
kolbastı "Trabzon yöresine özgü bir halk oyunu" [ m (1983) : Horonların yanı sıra oynanan diğer yerel oyunlar da vardır. "Sürmene Sallaması, Kolbastı" gibi oyunlar, ]