güzel ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. sıfat Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı:
Güzel kız. Güzel çiçek.
Yalının en güzel odası bizimdi.
2. sıfat İyi, hoş:
"Güzel şey canım, milletvekili olmak!" - Çetin Altan
3. sıfat Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran:
Güzel bir fırsat.
4. sıfat Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran:
Güzel duygular. Güzel hareketler.
5. sıfat Görgü kurallarına uygun olan.
6. sıfat Sakin, hoş (hava):
Güzel bir gece.
7. sıfat Okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı:
Güzel vaatler.
8. sıfat Pek iyi, doğru:
Güzel güzel amma!
9. isim Güzel kız veya kadın:
"Güzeller deniz kenarına geldikleri zaman âşıklar da kale burçlarına ve bedenlerine dolarlar." - Asaf Halet Çelebi
10. isim Güzellik kraliçesi.
11. zarf Hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir biçimde:
"Arabayı koştururken boyunlarındaki ziller güzel şıngırdıyordu atların." - Reşat Enis
12. zarf Adamakıllı, şiddetli:
"Karıkoca bu kuzu yüzünden güzel bir kavga ettiler." - Ömer Seyfettin
Kelime Kökeni
Ana Türkçe yazılı örneği bulunmayan *köŕ- fiilinden +Al sonekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi için gör- maddesine bakınız.
Tarihte En Eski Kaynak
gözel "aynı anlamda" [ Dede Korkut Kitabı (1400 yılından önce) : Gögsü güzel kaba daglara gün degende ]
gözel (güzel?) "aynı anlamda" [ Pavet de Courteille, Dictionnaire Turc Oriental (1500 yılından önce) ]
güzel "aynı anlamda" [ Filippo Argenti, Regola del Parlare Turco (1533) ]
Ek Bilgi
Türkiye Türkçesine özgü bir türev olmakla birlikte kaynağının Eski Oğuzcaya dayandığı varsayılabilir. Karş. Eski Türkçe körk/körük (güzellik, görünüş), körklü (güzel), Türkiye Türkçesinde görklü, gökçek < *görükçek (güzel). || TTü ve ETü başka örneği bulunmayan +Al ekinin işlevi açık değildir.