aldırmak kelimesinin kelime ve sözlük anlamı nedir?
1. nesnesiz Alma işini yaptırmak:"Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım." - Necati Cumalı
2. -e, -i Getirtmek:
"Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı." - Cahit Uçuk
3. nesnesiz Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak:
Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak.
4. -den Başkasına kaptırmak:
"Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet" - Emrah
5. -e, -i Sığdırmak:
Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız.
6. -e, mecaz Önem vermek, değer vermek:
"Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz" - Enis Behiç Koryürek
Aldırmak Kelimesinin Kökeni
Eski Türkçe (8.-11. yy Ortaasya Yazı Türkçesi) al- Türkçe ekler → al-Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.