adem

adem kelimesinin sözlük anlamı nedir?

adem
adem
isim eskimiş Arapça ʿadem
1. isim Yokluk
"Ne civarda bir köy var ne bir evin hayali / Sonun ademdir, diyor insana yolun hâli" - Faruk Nafiz Çamlıbel

Âdem (I)
özel, isim (a:dem) Arapça ādem
1. özel, isim Dinî inanışlara göre dünya üzerindeki ilk insan, Âdem Baba
Âdem
âdem (II)
özel, isim (a:dem) Arapça ādem
1. özel, isim İnsan, insanoğlu, adam.

Adem Kelime Kökeni

~ Ar ˁadam عدم [#ˁdm msd.] yokluk < Ar ˁadima عدم yok idi, eksik idi

Tarihte En Eski Kaynak
[ Aşık Paşa, Garib-name (1330) ]

Kelime Kökeni
Arapça ˁdm kökünden gelen ˁadam عدم  "yokluk" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁadima عدم  "yok idi, eksik idi" fiilinin masdarıdır.



Âdem, Lucas Cranach the Elder tarafından tasvir.
Âdem, Lucas Cranach the
Elder tarafından tasvir.
Âdem (Arapça: آدم, İbranice: אָדָם), İbrâhimî dinlere göre Tanrı tarafından yaratılan ilk insan. Her İbrâhimî dinde Âdem'e bakış açısı ve Âdem'in hikâyesi farklılık gösterse de özünde büyük oranda aynıdır. Tevrat'ın Tekvin bölümüne Adem ile Nuh Tufanı arasındaki geçen süre 1756 yıllık bir süreye karşılık gelmektedir. İslami anlayışın da ilgili hadislerin yol göstermesiyle aynı yönde geliştiğini söylemek mümkündür. İbni Sad, Tabakat'ında Adem'le Musa arasında 3 bin yıllık bir zaman olduğunu kaydetmektedir.

Mitolojik köken ve etimoloji
Babil sürgünü Tevrat anlatılarının dili ve kaynakları konusunda özel bir öneme sahiptir. Tevrat’ta kullanılan dilin kök ve kaynağının Sümer uygarlığına dayandığı ifade edilir. Sami ırkın Mezopotamya bölgesine gelmesi ve varlığını sürdürmesiyle Yahudi (ve Hıristiyan)ların kutsal kitaplarına Mezopotamya uygarlıklarına ait bir takım düşünce, inanış ve mitler de girmiştir. Yaratılış mitosu ve Tufan öyküsünde görülebileceği gibi Kitab-ı Mukaddes’te yer alan anlatımlarda net bir şekilde Mezopotamya'ya ait mitolojik unsurlar görülmektedir. Ancak Kitab-ı Mukaddes yazarları Mezopotamya’ya ait mitleri aynı şekilde değil, değiştirerek, eklemelerde bulunarak ve bir takım mitleri birbiriyle mezcederek, eklektik şekilde bir araya getirmişlerdir.

İbranicede “kızıl toprak” anlamına gelen Adam, Sanskritçede “Ada-Nath”dır ve “ad” kelimesi o dilde bütün kelimelerin önüne geldiğinde (ilk) anlamına gelmektedir. Türkçede ata diye kullanılan kelime pek çok eski kültürde aynı ses yapısıyla ve aynı anlamda kullanılmıştır. (Örneğin Samoa dilinde tata, Siyu dilinde atey)

Sümer mitolojisinde yaratılmış ilk insan ve ilk kral olan Adapa'nın diğer bazı unsurların yanında isimsel olarak da Âdem inancının kökenini oluşturmuş olduğu da düşünülmektedir. Âdem'in çamurdan, eşinin ise kaburga kemiğinden yaratılması (Nin-Ti), cennetten kovuluş, yasak meyve, yılan, Âdem’in bin yıla yakın yaşaması vb. temaları Sümer efsaneleri ile örtüşen motiflerdir. (Adem ve Adapa efsanesi arasındaki ilişki:)

Yahudilikte Âdem
Yahudi inancına göre Âdem (İbr. Adam), yaratılışın altıncı gününde topraktan yaratılmıştır. 1. bâbda erkek ve dişi olarak yaratıldıkları söylenirken 2. bâbda dişinin, erkeğin kaburga kemiğinden yaratıldığından bahsedilmesi, birinci bölümdeki kadının Lilith, ikinci bölümdekinin ise Havva olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.

Gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı. Yedinci güne gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi. Tanrı göğü ve yeri yarattığında,Yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü Tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yoktu. Yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu.

Tanrı, Âdem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Âdem yaşayan varlık oldu. Tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe dikti. Yarattığı Âdem’i oraya koydu. Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.

Aden’den bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu. İlk ırmağın adı Pişon’dur. Altın kaynakları olan Havila sınırları boyunca akar. İkinci ırmağın adı Gihon’dur, Kûş sınırları boyunca akar. Üçüncü ırmağın adı Dicle’dir, Asur’un doğusundan akar. Dördüncü ırmak ise Fırat’tır. Tanrı, Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Âdem’i oraya koydu. Ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.”

Sonra, “Âdem’in yalnız kalması iyi değil” dedi, “Ona uygun bir yardımcı yaratacağım.” Allah, Âdem’e derin bir uyku verdi. Âdem uyurken, Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. Âdem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Âdem’e getirdi. Âdem, “İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik, etimden alınmış ettir” dedi, “Ona ‘Kadın’ denilecek, çünkü o adamdan alındı.”

"Adem soyunun öyküsü: Tanrı insanı yarattığında onu kendine benzer kıldı. Onları erkek ve dişi olarak yarattı. Yaratıldıkları gün onlara "İnsan" adını verdi. ... Adem toplam 930 yıl yaşadıktan sonra öldü."

Hristiyanlıkta Âdem
Âdem kıssası Eski Ahit'in Tekvin (Yaratılış) bölümünde anlatılır. Hristiyanlıkta Âdem'in cennette işlediği o ilk günah, büyük bir öneme sahiptir. Hristiyan inanışına göre Âdem'in günahı tüm insanlığa geçmiştir ve İsa, bu günahı kaldırmak için gelen 'Tanrı Kuzusu'dur, kendisini bu günah için feda etmiştir.

İslam'da Âdem
Müslümanlar, Âdem'in yaratılmış ilk insan ve ilk peygamber olduğuna inanırlar. İnanışa göre Allah onu Rahman suretinde yaratmış ve ona kendi ruhundan üflemiştir. Tevrat veya Yahudi kaynaklarına göre Âdem’in 1000 veya 2000 yıl yaşadığı kabul edilir. Hadislerle İslama girmiştir. Âdem'den İslam dîninin kutsal kitabı Kuran'da sekiz sûrede bahsedilir. Kur'an dışı anlatımlarda kıssa, mitolojik bir hâle sokulmuştur. Buhari ve Müslim gibi güvenilen hadis kaynaklarına göre Âdem'in boyu 60 ziradır (yaklaşık 35-48 metre).

İslam'da Âdem'in topraktan yaratıldığına, Allah'ın ona diğer varlıklara öğretmediği isim koymayı, manalarını bulmayı öğrettiğine inanılır. Allah, meleklerin ona karşı secde etmesini istemiş, fakat iblis kibrinden ötürü ona secde etmemiştir. iblis bu yüzden cennetten kovulur. Kur'an'da Kehf Suresi'nin 50. ayetinde iblis'in melek değil cin olduğu ifade edilir.

Kuran'da Âdem ile eşinin aynı nefisden yaratıldığı ifade edilir. Âdem ve Havva cennette Allah'ın kendilerine yaklaşmalarını yasakladığı yasaklanmış bir ağaçtan İblis'in onlara yalan söyleyerek kandırmasıyla meyve yerler. Bunun üzerine cennetten kovulurlar. Yaşamakta oldukları Adn (Tevrat’ta Aden) cennetinden Âdem Serendip adasına (Srilanka), Havva ise Etiyopya’ya indirilir. Daha sonra Mekke'de Arafat dağında buluşurlar.

Bu kıssa, Kur'an'da detaylı bir biçimde geçmekte ve İslam kültüründe önemli bir yer kapsamaktadır. Müslümanlara, cennetten çıkış kıssasına inanmak -Kur'an'da geçtiğinden ötürü- farzdır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski