açık

açık kelimesinin sözlük anlamı nedir?

açık
açık -ğı
sıfat
1. sıfat Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
"Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte." - E. Atasü
2. Engelsiz, serbest
"Açık yol."
3. Örtüsüz, çıplak
"Yolcuların hepsi indikten sonra Mehmet Akif göründü, beni açık başıyla selamladı." - A. Kabaklı
4. Boş
"Kâğıtta açık yer kalmadı."
5. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal
"Açık kadro."
6. Aralığı çok
"Açık adımlarla."
7. Çalışır durumda olan
"Bazı dükkânları açık olan caddeden sola saptılar." - Ö. Seyfettin
8. Kolay anlaşılır, vazıh
"Açık, dobra sualleriyle karşısındakinin en azından keyfini kaçırır." - E. Işınsu
9. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen
"Bu adamın her işi açıktır."
10. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen
"Her çeşit kafa ve gönül fırtınalarına açık bir adamdı o." - T. Buğra
11. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı
"Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu." - Ö. Seyfettin
12. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.)
13. zarf Belirgin bir biçimde
"İnsan, mağlubiyetini bu kadar açık kabul eder mi?" - M. Yesari
14. isim Bir gereksinimin karşılanamaması durumu
"Bütçe açığı." "Ülkenin doktor açığı."
15. isim Belli bir yerin biraz uzağı
"Tren yolu nehrin açığından geçer."
16. isim Denizin kıyıdan uzakça olan yeri
"Limanda bilinen gemiler, oysa açıklardadır." - B. Necatigil

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski