demet

 

demet

demet kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

Rumca

1. isim Çiçek veya bitkilerin bir araya getirilip bağlanmış biçimi; bağ (I), bağlam:

      "Çiçeklikten bir demet maydanoz yolup geldi, sofradaki barbunya pilakisinin üstüne doğradı." - İnci Aral

2. isim Aynı şeyin bir küme oluşturacak tarzda bir araya gelmiş biçimi; deste:

      "Öyle fukara çocuklara rastlıyorduk ki bize demet demet kır çiçekleri hediye ediyorlardı." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

3. isim, bitki bilimi Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon.

4. isim, anatomi Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu.

5. isim, fizik Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu.

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü - 1981

Türkçe: huzme, İngilizce: beam, Fransızca: faisceau, Almanca: Strahl, Bündel

Sinema/TV. Belirli bir yönde yol alan ışınım; özellikle ışın demeti ya da elektron demeti.

Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü - 1968

Türkçe: demet

Kesim sıraları bozulmadan bir araya bağlanmış kaplama yaprakları.

Matematik Terimleri Sözlüğü - 1983

İngilizce: sheaf, Fransızca: gerbe, Almanca: Bündel, Garbe

Bir türetik katmanlı uzay üzerindeki türetilebilir işlevlerin yerel davranışlarını belirleyen, cebirsel ve ilingesel yapılı lif demeti.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü - 1980

Türkçe: huzme, İngilizce: beam, Fransızca: faisceau

fizik: Bir ışık kaynağından çıkarak aynı doğrultuya giden ışınların oluşturduğu küme.

Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü - 1978

İngilizce: beam, Fransızca: faisceau, Almanca: Strahlenbündel, Diğer: Jap. soo, biimu

Belli bir doğrultuda giden, ışından daha kalın tanecikler topluluğu.

Fizik Terimleri Sözlüğü - 1983

Türkçe: hüzme, İngilizce: beam, Fransızca: faisceau, Almanca: Richtstrahl

Koşut doğrultuda yayılan ışın kümesi.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu - 1963

bk. bürçük.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu - 1963

bk. bağlam.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu - 1963

Fransızca: gerbe

(tarım)

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu - 1963

Türkçe: huzme, Fransızca: faisceau

(botanik, fizik)

Nükleer Enerji Terimleri Sözlüğü - 1995

İngilizce: beam, Fransızca: faisceau, Almanca: Strahl

Elektromagnetik ışınımın veya parçacıkların tek yönlü ya da yaklaşık olarak tek yönlü akışı.

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü - 1983

İngilizce: pas de bourée, Fransızca: pas de bourée, Almanca: pas de bourée

1. Üç adımda tamamlanan karakteristik bir yürüyüş; yarı parmakucu ve bükülmüş dizle yapılır. Çeşitli biçimleri vardır. 2. «Bourée» eski bir Fransız dansının adıdır.

Matematik Terimleri Sözlüğü - 1983

İngilizce: pencil, Fransızca: faisceau pontuel, Almanca: Punktbüschel, Diğer: Az. deste

(…)

Kelime Kökeni

Yeni Yunanca demáti δεμάτι  "deste" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca déma, demat- δέμα, δεματ-  "bağ, deste, bohça, çıkın" sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Yunanca déō δέω  "bağlamak, sarmak" fiilinden +ma sonekiyle türetilmiştir.

Tarihte En Eski Kaynak

  • demed [ Osmanlı Kanunnameleri (1600 yılından önce) ]

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski