Tuğrul

 

Tuğrul Bey

Tuğrul Bey veya Toğrül, Tuğril, Toghrïl Beg, I. Tuğrul Tam adı: Rükneddîn Ebû Talîb Muhammed Tuğrul-Bey bin Mikail bin Selçuk) (Arapça: طغرل بك; Farsça: طغرل بیک) (d. 995, Horasan - ö. 4 Eylül 1063, Rey) Büyük Selçuklu Devleti'nin kurucusu ve ilk sultanıdır.

{tocify} $title={İçindekiler}

Hakkında bilgi nedir?

Tuğrul Bey
طغرل بیک
Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun I. sultanı
Büyük Selçuklu'nun 1. Sultan-ı Selatını
Hüküm süresi1037 – 4 Eylül 1063
Önce gelenMakam oluşturuldu
Sonra gelenAlp Arslan
Doğum990
İran, Horasan
Ölüm4 Eylül 1063
Rey
DefinRey
Eş(ler)iAka Hatun (Yusuf Kadir Han'ın kızı)
Altuncan Hatun
Seyyide Hatun
Tam adı
Lakap: Rükneddîn (kısa)
Künye: Ebû Talib
Dini adı: Muhammed
Türk takma adı: Tuğrul
HanedanSelçuklu
BabasıMikail Bey bin Selçuk Gazi
DiniSünni İslam


Hayatı

Oğuzlar'ın Kınık boyundan Selçuk Bey'in torunudur. Babası Mikail, gazâ akınında şehit düşünce, dedesi Selçuk Bey’in yanında büyüdü. Çocukluğu Seyhun boylarındaki Cend şehrinde geçti. Gaznelilerin, Selçuk Bey'in oğlu Arslan Yabguyu esir almasından sonra 1025 yılında Selçukluların başına geçti. Altun Can Hatun ile evlendi.

Tuğrul Bey Avlanırken, (Ẓafernâme)
Tuğrul Bey Avlanırken, (Ẓafernâme)

Kendilerine yeni bir yurt arayan Tuğrul Bey komutasındaki Oğuzlar Horasan'a göç ettiler. 1028-1029 yılları arasında kardeşi Çağrı Bey ile birlikte Merv ve Nişabur kentlerini ele geçirdi. Buhara ve Belh kentlerine seferler düzenledi. 1038 yılında Nişabur'da kendini sultan ilan etti. 1040 yılında Gaznelilerle yaptığı Dandanakan Savaşı'nı kazanarak Gazne Devleti'ne karşı Selçukluların üstünlüğünü sağladı. Kardeşi Çağrı Bey'i Horasan valisi tayin eden Tuğrul Bey İran'ın büyük bir bölümünü ele geçirdi ve Selçuklu topraklarını Anadolu'ya kadar uzandırdı.

1055 yılında Abbasi halifesi olan Kaim, Bağdat'ı ellerinde bulunduran Şii mezhepli Büveyhoğulları'na olan bağımlılıktan kurtulmak için Bağdatlı ünlü alim, fakih ve kadı Mâvardı'yı Tuğrul Bey'e göndererek Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey'den yardım istedi. Bağdat'a asıl iktidar gücü olan halifelik muhafız güçleri komutanı olan Türk asıllı ama Şii mezhepli "Basâsırı" destek görmeyi önceden kabul etti. Ama sonra "Basâsırı" bu görüşünden ayrıldı ve Buveydiler ile aksi düştü. Halife Kaim de bu ayrılıktan istifade edip Tuğrul Bey'i Bağdat'a davet etti.

Tuğrul Bey Abbâsî halifesini Şiilerden kurtarmak için 1055'te Bağdat'a yaptığı seferde Büveyhoğulları ile savaştı ve onları ağır bir yenilgiye uğrattı. Irak'ta son Büveyhoğulları hükümdarı olan El-Meliku’r-Rahim'i esir alan Tuğrul Bey bu devlete son verdi. Tuğrul Bey Bağdat'a girip Abbâsî halifeliğinin koruyuculuğunu üzerine aldı.

Fakat tam bu sırada Selçuklu idaresinde bulunan ülkede Tuğrul Bey aleyhine üvey kardeşi İbrahim Yınal isyan etti ve büyük sayıda Türkmen de bu isyana katıldı. Tuğrul Bey isyancı üvey kardeşi İbrahim Yınal ve Büveyhoğulları orduları ile zor bir savaşa girmek zorunda kaldı. Aralık 1058'de 400 atlı süvari bedevi Banu Hilal aşiret birlikleri başlarında 1055'te Bağdat'dan sürülmüş Basasırı olarak Bağdat'ı işgal ettiler. Şehirde camilerde Kahire'de bulunan Şii Fâtımîler halifesi Müstansır adına hutbe okuttular.

1060 yılında Tuğrul Bey İbrahim Yinal isyanını bastırdı ve Fâtımîlerin eline geçmiş olan Bağdat'ı ele geçirdi. Abbâsî halifesi Kaim'in tekrar Bağdat'a dönmesini sağlayan Tuğrul Bey, halifenin kızı Seyyide Fâtıma el-Betül ile evlendi. Halife Kaim, Tuğrul Bey'e Ruknu ʾd-Din (Dinin direği) ve Malikul-Meşrik ve Magrib (Doğu'nun ve Batı'nın Sultanı) unvanlarını verip onu Sultan ilan etti.

İlk eşi tutulmuş olduğu hastalıktan 1060 yılında Cürcan'da ölmüştür. Eşini kaybetmekten derin üzüntü duymuş olan Tuğrul Bey, eşinin cesedini Büyük Selçuklu Devleti'nin başkenti Rey kentine getirtirmiş ve orada defnettirmiştir.

Tuğrul Bey 4 Eylül 1063 tarihinde 73 yaşındayken çocuksuz olarak İran'ın Rey kentinde ölmüş ve yerine yeğeni Alp Arslan geçmiştir. Tuğrul Beyin mezarı Tuğrul Kulesi'ndedir.

Vezirleri

  • Ebu'l-Kasım Buzgânî (Cüveynî, Kevbânî, Sâlâr-ı Buzgân)
  • Ebu'l-Feth Râzî
  • Reisü'l-rüesâ Mikâil (Şaheb Ebû Abdullah Hüseyin b. Ali b. Mikail)
  • Ebu Ahmet Dihistânî Amrek
  • Amîdülmülk Ebû Nasr el-Kündurî

Tuğrul Bey'in türbesi
Tuğrul Bey'in türbesi

Popüler Kültürde Yeri

  • 2021'de TRT 1'de yayınlamaya başlayan Alparslan: Büyük Selçuklu dizisinde Barış Bağcı tarafından canlandırılmıştır.

1 Yorumlar

  1. Tuğrul (mitoloji)
    Tuğrul (تغرل), Divânu Lügati't-Türk'te Togrıl olarak tanımlanan, Dumrul adı ile de bilinen, gündüz yırtıcı kuşları (Falconiformes) takımında yer alan atmacagiller (Accipitridae) familyasından bir kuş, çakırdoğan (Accipiter gentilis). Macar ve Türk mitolojisinde önemli bir yere sahiptir. Toğrul veya Doğrul olarak da söylenir.

    Türk mitolojisinde Zümrüdüanka olarak da bilinen Simurg'un karşılığı olarak geçmektedir. Alp Kara Kuş (kartal), Karakuş (kartal türünden kuşlar), Akbaba veya Kerkenez anlamındaki Kerkes kuşu ile Akdoğan anlamındaki Sungur gibi isimler de aynı anlamda kullanılmıştır. Selçuklu sanatında doğunun ve batının hükumdarı anlamındaki çift başlı kartal tasvirlerinden bazılarının boyunlarında halka olması sebebi ile Anka'ya benzetilmesi bu iki efsanevi kuşun birleştiği söylenilir. Bu günümüz tarihçilerinin tespiti olmakla beraber tahminden öteye gidemeyen bir benzetmedir. Genel kanı bu mitolojik canlının sadece Macar (Finn-Ogur) ve Türk mitolojisiyle alakalı olduğudur.

    Türk mitolojisinde doğaüstü nitelikleri olan kızıl renkli devasa bir kuştur. Anka Kuşu'nu akla getirir. Ölümsüzlüğü ve yeniden dirilişi simgeler. Her gün yeniden doğar. Anka Kuşu diğer pek çok Dünya uluslarının mitolojilerinde de değişik adlarla mevcuttur. Ancak Türk mitolojisindeki bu kuşun diğer mitolojilerdeki benzerlerinden en önemli farkı tek başına olmayıp bir benzerinin hatta ikizinin bulunmasıdır. Konrul Kuşu, Toğrul Kuşu ile birlikte anılır. Her ikisi de Anka kuşunun tüm niteliklerini barındırırlar. Toğrul Kuşu yeraltına da inebilir. Atilla Han’ın ve bazı Oğuz boylarının bayraklarında yer almıştır. Oğuz Kağan ilk eşini, başında Tuğrul Kuşu olan bir ağacın kovuğunda bulmuştur. Macarlar armalarında yer alan bu kuşa “Turul” derler. Bir efsaneye göre Toğrul Kuşu Moğolları, Konrul Kuşu ise Türkleri simgeler. Yiğitleri kanatlarının altına alıp yardım eder, ne isterse yapacağını söyler. Tüyleri sihirlidir, iki tüyünü birbirine sürtünce zenci bir cin gelir ve üç dileği yerine getirir. Ufuk noktasının ötesindeki sonsuz denizde bulunan kafdağının ardındaki karanlıkta yaşar.

    Attila'nın ve bazı Oğuz boylarının bayraklarında Tuğrul kuşu yer almıştır. Oğuz Kağan Destanı'nda Oğuz eşini tepesinde bir tuğrul kuşu bulunan bir ağacın kovuğunda bulur. Bahaeddin Ögel'e göre Atilla'nın kalkanının üzerinde bir kuş (doğan) resmi vardır. Daha sonra Macar geleneğnde bu kuşun başına bir de taç koyulmuştur. Kral Geza zamanındaki Macarlar bu armayı tüm her yerde kullanmışlardır.

    Etimoloji
    (Toğ/Doğ) kökünden türemiştir. Doğan (yeniden dirilen) anlamlarını taşır. Doğan adlı bir kuşun bulunması da bu sözcüğün kuşlarla olan bağlantısını açıkça ortaya koyar. Ayrıca doğa, doğurmak sözcükleri ile de kökendeştir.

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski