bulanık kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
bulanık
1. sıfat Bulanmış olan, duru olmayan:
"Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı." - Falih Rıfkı Atay
2. sıfat Kapalı, puslu olan (hava).
3. sıfat Açık seçik görünmeyen, net olmayan:
Bulanık görüntü.
4. sıfat Donuk, anlamsız, fersiz olan (bakış):
"Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu." - Peyami Safa
5. sıfat, mecaz Niteliği tam anlaşılmayan; bulutlu:
"İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
6. zarf Bulanmış, duru olmayan bir biçimde:
"Bir musluğu açtığınız zaman bile su, evvela bulanık gelir." - Necip Fazıl Kısakürek
Bulanık, -k'ı
isim, özel, (bula'nığı)
Muş iline bağlı ilçelerden biri.
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü - 1981
Türkçe: flu, İngilizce: out of focus, blurred, unsharp, hazy, Fransızca: flou (de l'image), Almanca: unscharf, flau, weich, "flou"
Sinema/TV. Görüntünün odak noktasına düşmemesinden doğan durum.
Yazın Terimleri Sözlüğü - 1974
Fransızca: vague
Bir olayı ya da düşünceyi açık ve belirli bir biçimde anlatmayan sözcük ya da tümce.
Uygulayım Terimleri Sözlüğü - 1980
Türkçe: flu, İngilizce: out of focus, blurred, Fransızca: flou
sinema: Görüntünün odak noktasına düşmesinden doğan seçik olmama durumu.
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007
blur
bulanık