Kırlangıç, kırlangıçgiller (Hirundinidae) familyasını oluşturan kuş türlerinin ortak adı.
Kırlangıçlar, kutuplar hariç dünyanın her tarafında yaşayabilen, sinek avlayarak geçinen, küçük, ötücü kuşlardır. Dağ kırlangıcına ebabil denir.
Bilimsel sınıflandırması
- Âlem: Animalia (Hayvanlar)
- Şube: Chordata (Kordalılar)
- Üst sınıf: Tetrapoda
- Sınıf: Aves (Kuşlar)
- Takım: Passeriformes (Ötücü kuşlar)
- Familya: Hirundinidae
Genel özellikleri
Boyları 10–23 cm arasında değişir. Çoğunun karnı beyaz; baş, kuyruk ve kanatları siyah; alın ve gerdanı kahverengi parlak tüylüdür. Kısa ayaklarının tırnakları sivri olduğundan düz, yassı zeminlere rahatça tutunurlar. Üçgen şeklindeki gagaları geniş yırtmaçlı olup ağızları açık uçarken sinek, sivrisinek gibi küçük böcekleri avlarlar. Kuyrukları çatallı, kanatları uzun ve sivridir. Hızlı uçarlar. Kuyruklarını dümen olarak kullanır, ani dalışlar yaparlar. Çoğu sürü halinde yaşamazlar
Yaz sonunda, günler kısalıp, böcekler azalınca yavru ve erginler göç ederek kışı Afrika'da geçirirler. İlkbaharda geri dönerler. Diğer göçmen kuşların aksine gündüz göç yollarına devam ederler. Göç sırasında bazen şiddetli yağmur ve fırtınalar binlercesinin ölümüne sebep olur.
Üreme
Binaların çatı altlarına, saçaklarına ve pencere oyuklarına çamur ve kilden çanak şeklinde sağlam yuvalar yaparlar. Dişi kırlangıç, erkeğinin tükürüğüyle harç ederek gagasıyla getirdiği çamuru toplar, saman ve otlarla sekiz gün içinde sağlam bir yuva yaparlar. Geniş ve yassı gagalarını, yuvalarını yaparken, çamurları sıvamak için mala gibi kullanırlar. Yuvalarının çoğu ancak bir kırlangıcın girebileceği kadardır. Eni yaklaşık 20 cm, derinliği 10 cm kadar olup içi tüy ve kıllarla döşenir. Yuvalarını gruplar halinde mağara, kayalık ve ağaçlara yapan türler de vardır.
Dişi, yazın tarçın renginde benekli 4-5 yumurta yumurtlar. Eşler sırayla kuluçkaya yatarlar. Yavrular anne babaların ağızlarında getirdikleri böceklerle beslenirler. İki hafta içinde gelişip yuvayı terk ederler. Kırlangıçlar, yılda 2-3 defa kuluçkaya yatarlar.
![]() |
Kırlangıç yuvası |
Türleri
Familya 20 cins içinde 89 tür barındırır:
Cins | Tür | |
---|---|---|
Pseudochelidon Hartlaub, 1861 |
| |
Psalidoprocne Cabanis, 1850 |
| |
Neophedina Roberts, 1922 |
| |
Phedinopsis Wolters, 1971 |
| |
Phedina Bonaparte, 1855 |
| |
Riparia Forster,T, 1817 |
| |
Tachycineta Cabanis, 1850 |
| |
Atticora Gould, 1842 |
| |
Pygochelidon Baird, SF, 1971 |
| |
Alopochelidon Ridgway, 1903 |
| |
Orochelidon Ridgway, 1903 |
| |
Stelgidopteryx Baird, SF, 1858 |
| |
Progne Boie, F, 1826 |
| |
Pseudhirundo Roberts, 1922 |
| |
Cheramoeca Cabanis, 1850 |
| |
Ptyonoprogne Reichenbach, 1850 |
| |
Hirundo Linnaeus, 1758 |
| |
Delichon Moore, F, 1854 |
| |
Cecropis Boie, F, 1826 |
| |
Petrochelidon Cabanis, 1850 |
|
Kır kırlangıcı, Hirundo rustica |
Edebiyatta Kırlangıç
Türk halk şiirinde ve divan şiirinde kırlangıçlar olumlu özellikleri çeşitli benzetmelere konu olmuşlardır. Halk şiirinde kırlangıçlar, “kırlangıçlar” şefkat uyandıran görünümleri ve insan özünden yuva yapma ustalıkları ile anılmıştır. Halk şiirlerinde kırlangıçlar yerde sürünürcesine uçabilme yetenekleri dolayısıyla tevazu yönleriyle benzetmeler yapılmıştır. Bu benzetmeye divan şiirinde de rastlanmaktadır. Örneğin halk şairi Mestî'nin bir kıtasında
Kimi karıncadır deve görünür
Kimi aslan çakal postun bürünür
Kimi kırlangıç tek yerde sürünür
Kimi Cibril ile hempervaz olur
kıtasında bu benzetme görülmektedir. Divan şiirinde kırlangıç kelimesi Farsaça'da kullanılan pirüstû şeklinde geçer. 17. yüzyıl divan şairi Nâbi, halk şiirndeki benzetmeye yakın biçimde,
Perestiş lafzınun takrîbidür gûyâ ki ey Nâbî
İder pervâz hâke rûymâl üzere piristûlar
mısrası ile “Ey Nâbî, rağbet sözünün yakınlığı (gerektirmesi) sebebiyle kırlangıçlar toprak üzerine yüz sürerek uçar.” anlamında kırlangıç benzetmesinde bulunmuştur.
kırlangıç hakkında bilgi nedir TDK sözlük anlamı ve açıklaması ne?
kırlangıç, -cı
1. isim, hayvan bilimi Kırlangıçgillerden, geniş gagalı, çatal kuyruklu, ince uzun kanatlı, küçük göçebe kuş (Hirundo):
"Kırlangıç yapar yuvayı / Çamur sıvayı sıvayı" - Anonim şiir
2. isim, tarih Osmanlı donanmasında yer alan, karakol ve keşif işlerinde kullanılan, yelkenli ve kürekli küçük bir tür savaş gemisi:
"Dinlemesine dinliyorum ama bak limana bir kırlangıç giriyor." - Feridun Fazıl Tülbentçi
3. isim, halk ağzında Öküz arabasında arka dingil ve tekerlekleri özeğe bağlayan çatal ağaç.
4. isim, halk ağzında Köyleri dolaşarak göz hastalıklarını ve özellikle akbasmayı iyi ettiğini öne süren sahte hekim.
Tarih Terimleri Sözlüğü - 1974
Karakol ve keşif işlerinde kullanılan çektiri türünden ufak bir savaş gemisi.
Zanaat Terimleri Sözlüğü - 1976
Arabanın arka dingilinin dayandığı çatal ağaç. (Oklubalı -Eskişehir)
Biyoloji Terimleri Sözlüğü - 1998
bk. kır kırlangıcı
Kelime Kökeni
Eski Türkçe karlıgaç veya kargılaç sözcüğünden evrilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
karlıgaç/kargılaç "kırlangıç kuşu" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ]
ğarlağuc [ Amrdovlat Amasyatsi, Ankidats Anbed (1481 yılından önce) ]