akmak kelimesinin kelime ve sözlük anlamı nedir?
akmak -ar-den
1. -den Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek.
"Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış." - Sait Faik Abasıyanık
2. Sıvı maddeler aşağıya yönelmek.
3. Sıvı bir madde bir yerden çıkmak.
4. nsz Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak.
"Dam akıyor."
5. -e Art arda ve toplu olarak gitmek.
"Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı." - Y. Z. Ortaç
6. nsz Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak.
"Çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu." - Refik Halit Karay
7. nsz Boya birbirine karışmak.
8. -le Sürüp gitmek.
"Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar." - Yahya Kemal Beyatlı
9. nsz Zaman çabuk geçmek.
10. nsz Karışmak, katılmak.
11. nsz Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak.
Akmak Kelimesinin Kökeni
<< ETü ak-Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Ek Açıklamalar
Ağar- fiili renklerden fiil yapan +Ar- ekiyle. Karş. bozar-, göğer-, karar-, kızar-, morar-, sarar-, yeşer-. || Akça için karş. Fransızca argent, İspanyolca plata (1. gümüş, 2. para). Ayrıca Türkiye Türkçesinde sarıca (altın). Akçe biçiminde /ç/ sesinden ileri gelen ünlü incelmesi görülür.